http://www.hurriyet.com.tr/egitim/11-adimda-sinav-stresiyle-basa-cikma-40730428
Öğrenci performansı için stres olumlu veya olumsuz olabilmektedir. Örneğin, optimum (ideal) seviyedeki bir stres öğrenciyi motive ederek performansını artırabilir, bu nedenle olumlu stres olarak tanımlanır. Ancak, olumsuz stres olarak adlandırılan aşırı stres ise öğrencinin verimli ders çalışmamasına ve başarısızlığına neden olabilmektedir. Stresin zamanla ulaştığı optimum noktası performansı istenen düzeye getirmekte ve bu noktada öğrenciler en iyi performans düzeyinde ders çalışmakta ya da sınava yönelik hazırlanmaktadır. Kısacası, herhangi bir işte iyi bir sonuç elde etmek için belli bir heyecan düzeyine yani olumlu strese gereksinim vardır. Bu belli düzey aşılırsa öğrenci daha az başarılı, daha çok endişeli, yorgunluk ve yanılmaya daha yatkın olur.
Stres az mı çok mu diye ayırmak zor gelebilir. Bu noktada optimum düzeydeki stres yaşayan öğrencilerin enerji kaybı yaşadığı ama hala ders çalışmaya ve sınava yönelik motive olduğu görülmektedir. Ancak aşırı stres yani olumsuz stres yaşayan öğrencilerin tükenmişliğe benzer şekilde motivasyon kaybı yaşadığı gözlemlenmektedir. Yani öğrencinin olumlu ya da olumsuz stres yaşadığını motivasyon düzeyine bakarak anlayabiliriz.
-Stres yönetimi konusunda aile, öğretmen ve öğrencilere ne önerirsiniz? Hiç stresin can sıkıntısı ve öğrenme isteğine ket vurduğunu düşünürsek.
Bu noktada, öncelikle öğrencinin yaşadığı stres olumlu mu yoksa olumsuz diye anlamak gerek. Bunda en belirleyici noktada öğrencide stres yüzünden çalışmaya yönelik motivasyon kaybı mı var? Yoksa öğrenci çalışmaya ve sınava yönelik daha mı motive oluyor diye en görünen belirtileri gözlemlemek uygun olur. Eğer öğrenci stres yüzünden çalışmıyorsa bu olumsuz yani aşrı stres durumudur. Bu noktada bazı önerileri aşağıda bulabilirsiniz:
Aileler;
- Sağlıklı yaşam konusunda model olun: Çocuğunuzun sağlıklı beslenmesi, düzenli uyuması ve egzersiz yapması (yürüyüş olabilir) konusunda model olun. Az ya da niteliksiz uyku ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarını düzenlemeden olumsuz stresle baş etmek olası değildir.
- Kalpten dinleyin: Çocuğunuzun kaygılarını ve endişelerini eleştirmeden ve hemen çözüm bulmaya çalışmadan kalpten dinleyin.
- Koşulsuz sevin/kabül edin: Çocuğunuza başarı koşulu koymayın. Başarısızlığında da onu aynı derece seveceğinizin garantisini baştan verin.
- Mükemmeli beklemeyin: Çocuğunuzu kusurlarıyla sevin. Mükemmel olmasını beklemeyin, bu beklenti onun olumsuz sınav stresi yaşamasına neden olacaktır.
- Olumsuz duygularınızı bulaştırmayın: Duyguların bulaşıcı olduğunu, sizin çocunuzla ilgili endişe, kaygı ve streslerinizin çocuğunuzu daha da stresli hale getirdiğini unutmayın. Eğer siz sürekli çocuğunuzun performansı ve geleceği ile ilgili endişeli ve kaygılı iseniz çocuğunuzun da aşırı stres yüklenmesine neden olursunuz.
Öğretmenler,
- Gerçekçi hedef belirleyin: Öğrencilere gerçekci ve yapabilecekleri hedefler belirleyin. Her öğrenciden aynı başarıyı beklemek gerçekci değildir. Öğrencinin kişisel özelliklerini, geçmiş eğitim deneyimlerini ve ilgi ve yeteneklerini gözeterek hedefler belirmesine yardımcı olun.
- Öğrencileri kıyaslamayın: Öğrencilerin sınıf içinde başarılarını kıyaslamayın, karşılaştırmayın. Her öğrenci biriciktir. Her öğrencinin farklı güçlü ve zayıf yanları olabilir. Öğrencilerin başlangıç noktasını dikkate alarak süreç içinde geldikleri düzeyi değerlendirin.
Öğrenciler,
- Stresinizi tanıyın: Öncelikle stresinizin nedenini ve neden stresli hissettiğinizi belirleyin?Bu noktada nelerin stresinizi tetiklediğini bulmaya çalışın. Aileniz mi? Öğretmenleriniz mi? Yoksa yakın arkadaşınız mı? Bu tespite bağlı olarak çözüm yollarını değerlendirin.
- Alternetifler belirleyin: Stres kaynaklarınızdan kurtulmak için alternatifler belirleyin. Örneğin, sınava geç kalacam duygusu siz de stres yaratıyorsa, 30 dk daha önce hazırlanın, sizi stres yapan arkadaşlarınız varsa onlardan uzaklaşın.
- Erken hazırlanmaya başlayın: “Çok konu+az zaman= Stres” Bu nedenle sınava yönelik hazırlanmaya erken başlayın, son güne kalan hazırlık stresin seviyesini arttırır.
- Bol bol tekrar edin. Tekrar edilen bilgiler tıpkı üzerinden tekrar tekrar kalemle geçtiğiniz çizgi gibidir. Tekrar tekrar aynı çizgi üzerinden geçmek en silik yazıyı bile net görünür hale getirir. Tıpkı bunun gibi tekrar ettikçe zihninizde silik bilgilerin bile koyulaştığını, net bir şekilde aklınıza geldiğini göreceksiniz.
- Tek konuya odaklanın: Ders çalışırken konsantre olarak bir defada bir konuyla ilgilenin. Aynı anda birkaç şeyle ilgilenmek stresinizi artırabilir.
- Çalışmaya kendinizi güçlü hissettiğiniz konulardan başlayın: Ders çalışırken özgüveninizin düştüğü anlarda önce çalışmaya kendinizi güçlü bulduğunuz konulardan başlayın. Özgüveninizi tazeleyip, kendinizi zorluklarla baş edebilecek kadar iyi hissettiğinizde kendinize güvenmediğiniz hatta korktuğunuz konularda çalışmaya başlayın.
- Mola verin: Stresiniz kontrol edemeyeceğiniz bir seviyeye geldiğiyse bir mola verin. Ama molanın süresi belli olsun ve süreyi aşmamaya özen gösterin.
- Ruminasyon yapmayı bırakın: Sürekli olumsuz yaşantılarınızı ve daha önceki başarısızlıklarınızı düşünmek yani ruminasyon yapmak yerine daha önce başardıklarınızı düşünüp o başarıları nasıl elde ettiğinizi hatırlayın. Bugün de başarmak için geçmiş başarılarınızdan ilham alın.
- Başarıyı hayal edin: Başarıyı ve istediğiniz başarının size neler sunabileceğini hayal edin. Ders çalışmaya motivasyon kaybı yaşadığınızda neden çalışmaya başladığınızı ve hedefinizi hatırlayın. Örneğin amacınız iyi bir üniversitede okumak ise sınavınızın istediğiniz gibi geçtiğini ve orda okuduğunuzu hayal edin.
- İsteklerinizi önceliklendirin: Anlık istekleriniz için asıl amaçlarınızdan uzaklaşmayın. Örneğin, anlık isteğiniz sosyal medyada arkadaşlarınızla sohbet etmek olabilir bu noktada kendinize ulaşmak istediğiniz ana amacınızı(üniversite okumak, iyi bir kariyer vb.) hatırlatın.
- Profesyonel yardım alın: Bir süredir stresle başa çıkamıyorsanız ve bunun başarınızı engellediğini düşünüyorsanız mutlaka psikolojik danışmanlardan profesyonel yardım alın.
Başarılar dilerim.
Doç.Dr. Aslı Bugay Sökmez