Olumlu aile iklimini nasıl yaratabilirsiniz?
Olumlu aile iklimini nasıl yaratabilirsiniz?

Olumlu aile iklimini nasıl yaratabilirsiniz?

termometreEvinizde çocuklarınız ve eşinizle olan duygusal yakınlığınızı bir termometreyle ile ölçebiliyor olsaydık sizce kaç derece çıkardı? Size göre eviniz aile üyeleri arasında yaşanan anlaşmazlıklar, bozuşmalar, öfke, düşmanlık, güvensizlik ve çatışmalar yüzünden “çok sıcak” mı?

Ya da eviniz aile yaşantınızda katı kuralların konduğu, ilgisizlik, görmezden gelme, önemsememe ve düşük ahlak (yalan söyleme, aldatma vb.)  yaşandığı için “çok soğuk” mu? Peki, evinizde ideal aile iklimini nasıl yaratabilirsiniz?

Aile iklimi, aile üyeleri olarak evinizde hissettiğiniz psikolojik atmosfer olarak tanımlanmaktadır. Eve girdiğiniz anda ya da “aile “ kavramı aklınıza geldiğinde gözünüzde nasıl bir atmosfer oluşuyor? Okuldan ya da işten çıktığınızda eve koşa koşa gitmek mi istiyorsunuz yoksa ayaklarınız kaygı ve korku duyguları nedeniyle geri geri mi gidiyor? Eğer eve gitmekte zorlanıyorsanız bunun çok faktörlü döngüsel nedenleri olabilir.  Yani, evinizde hissettiğiniz bu olumsuz psikolojik atmosferi eş uyumu, çocukların gelişimsel sorunları, ekonomik zorluklar, sosyo-kültürel baskılar ve kök aile sorunları gibi birçok faktör etkileyebilir.

Olumlu aile ikliminin bütünlük (cohesion) ve uyum (adaptability) olmak üzere iki temel öğesi bulunmaktadır.  Aile bütünlüğü, aile üyelerinin birbirini ne kadar desteklediği ve birbirlerine ne kadar duygusal olarak bağlı olduğu ile değerlendirilir.  Uyumluluk ise, aile sisteminin durumsal ya da gelişimsel streslere karsı roller, güç yapısı ve kurallarda değişmeye olan esneklik derecesi ile ölçülmektedir. Bu öğeler ele alındığında iki uçta sağlıksız aile fonksiyonlarına işaret etmektedir. Yani, aile üyelerinin aile sistemine çok bağlı olması da hiç bağlı olmaması da olumsuz aile iklimine sebep olmaktadır. Araştırmalar, aile iklimi ile ebeveyn refahı, evlilik doyumu ve çocukların kişilik, adaptasyon ve davranışları arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir. Olumsuz aile ortamının ise karakter özellikleri incelendiğinde, aile içi zayıf ya da olumsuz iletişim, aile bütünlüğü ve aile desteği eksikliği, çocuklarda davranış problemleri ve yüksek derece aile içi çatışmanın yaşandığı görülmektedir.

Evdeki olumsuz aile iklimi/ortamının çocuğu olumsuz etkilediği çok konuşulan bir konu olmasına rağmen evde olumlu bir atmosfer oluşturma ile ilgili bilimsel anlamda çok az bilgi paylaşılmaktadır. Evinizde İdeal aile iklimini oluşturmak için bazı küçük öneriler aşağıda sunulmaktadır:

1.Hem çocuğunuzun hem de eşinizin duygu düzenleyicisi olduğunuzu unutmayın! Duygu düzenleme; hangi duyguyu, ne zaman, nasıl deneyimleyeceğinizi ve nasıl ifade edeceğinizi belirleyen bir süreçtir. Yani kişilerin duygusal durumlarını ve duygularını ifade etme şekillerini düzenleme yeteneğidir. Çocuğunuzun duygu düzenlemeyi öğrenmesine ya da eşinizin yatışmasına destek olacak ilk kişi sizsiniz! Eğer siz öfkelendiğiniz de bağırıp hakaret ediyorsanız ya da çocuğunuza ve eşinize küsüp onlarla iletişimi kesiyorsanız onlardan da daha sağlıklı çözümler beklemeniz gerçekçi olmaz. Duygusal tepkilerdeki normlar aile içinde yaşantılar sonucu öğrenilir, eğer şu anki halinizden memnun değilseniz değişime en başta kendinizden başlayın ve iyi örneği siz yaratın!

  1. *Karı-koca olmak ile anne-bana olmayı aynı kefeye koymayın, biri kırıldığında tüm yumurtaları kaybedesiniz.: Karı-koca olmanın ve ebeveyn olma ile ilgili roller karışabilir. Ama doğası gereği bu rollerin gereği olan sorumluluklar ve beklentiler birbirinden farklılık gösterir. Eşinizin anne ya da babası gibi davranmanız kısa bir süre konfor yarattığı için hoşa gidebilir ama eşinizin en temel ihtiyacı bir eştir!
  2. Çocuğunuzun gelişimsel özelliklerine uygun iletişim kurun: çocuğunuz zaman zaman yaşından büyük davranabilir ama yine de onun gelişimsel özelliklerini göz önünde bulundurmalısınız. Çocuğunuzla iletişimde yetişkin olarak iyi iletişimi sağlamak ve sürdürmek sizin sorumluluğunuz.
  3. Aile içi ruminasyon yapmayın! Ruminasyon tekrarlayıcı bir şekilde düşüncelerin zihinde dönüp durması ya da olumsuz içerikli zihinsel uğraş olarak tanımlanmaktadır. Aile içi ruminasyon en çok eşler arasında görülmektedir. Çocuğun uyku saati, yeme alışkanlığı ya da okul başarısı gibi konular üzerinden eşler ruminasyon yapabiliyor. Eşler arasında yapılan ruminasyon çocuğunuz kaygısını arttırır. Özellikle okul sorunları ve sınav başarısı üzerinden ruminasyon yapmanız çocuğunuz üzerinde olumsuz etki bırakır. Eşler arası yapılan ruminasyonu önlemin en iyi yolu yeni güzel anılar biriktirmektedir, yaşantı yoksunluğu aynı şeylerin tekrar tekrar konuşulmasına neden olur.
  4. *Acilleri belirleyin: Buzdolabınızın acilleri neler? Çocuğunuzun sütü mü, o olmadan kahvaltı yapmadığını bildiğiniz eşinizin en sevdiği peynir mi? ya da bozulan yemeğin buzdolabının kokusunu olumsuz etkilediği için buzdolabından çıkarılması mı? nasıl evinizin ya da buzdolabının acilleri varsa, evinizin psikolojik atmosferi için de acilleri belirleyin. Örneğin, eşinizin daha erken eve gelmesi, çocuklarınızın daha erken uyuması gibi acillerinizi belirleyin, bunun için evinizin kokusunu olumsuz etkileyen bazı davranışlarınızı hayatınızdan çıkarmanız gerekebilir. Acilleri belirlerken gerekçi ve yapabileceğiniz şeyleri belirleyin!
  5. *Sigorta attıranlar: Bazı kelimeler ya da davranışlar bir anda çok öfkelenmenize, kızmanıza ya da ağlamanıza neden olabiliyor. Yani, söylenen bir lakap, bir bakış, bir hareket sigortalarınızı attırabilir. Bunu önlemek için öncelikle ne eşinize ne de çocuklarınıza lakap koymaktan onları etkiletmekten vazgeçin. Eşinizle karşılıklı olarak “sigorta attıranları” kullanmamaya yönelik uzlaşın, böylece daha nitelikli tartışabileceğinizi göreceksiniz.
  6. Kök(eşinizin ailesi) ailelerinize sınır koyun: Eşler sıklıkla “annesi gelince değişiyor” , “babası gelince evde soğuk rüzgârlar esiyor“ gibi serzenişlerde bulunuyorlar. Eşiniz ve çocuklarınızdan oluşan çekirdek ailenizin kurallarını ve kararlarını aktif katılımlı olarak birlikte alın. Kök ailelerin yeri geldiğinde deneyimlerinden faydalanabilirsiniz ama evinizin iklimini kök ailelerinizin belirlemesine izin vermeyin. Evinizin iklimini balkanlardan gelen soğuk hava akımı gibi başkaları belirleyemesin.
  7. Haklı olmayı değil-mutlu olmayı seçin: Haklı olma ihtiyacı varlığınızın onaylanma kaygısından gelir, aile içi mutlu olmak “sen 1990 yılı baharında şöyle demiştin” gibi kanıt temelli yaralayıcı konuşmaları olabildiğinde yakın ilişkilerinizde kullanmayın. Kanıt aramak yerine vicdanınızı sorgulayın o en büyük yol göstericidir.
  8. Yaşanan olumlu-olumsuz her olayda kendi katkınızı da görün: Her olayda az ya da çok kendi katkınız olduğunu görüp sorumluluk aldığınızda ailenizde hissedilen psikolojik atmosferin sizin kontrolünüzde oluştuğunu görebilirsiniz.
  9. Affedin/af dileyin: aile olmak uzun bir yolculuk bu yolculukta kaçınılmak olarak birbirinize hatalar yapabilirsiniz. Geçmişte olanları yıllarca gönlünüzde taşımak yerine kırgınlıklardan, öfke ve kızgınlıklardan bilinçli olarak vazgeçin. Bu konuda ilk adımı atarak önce siz af dileyin ve karşınızdakini affedin..Böylece kalbinizin odalarında iyilik ve sevgiye daha çok yer açıldığını görebilirsiniz.
  10. Aile yaşantınıza aktif katılım gösterin: Hayatının, çocukların maddi ve manevi yükü çok ağır geliyor ve iş yaşamanız çok zorlu ve yorucu olabilir.. Bu sırada ailenizle vakit geçirmeye vaktiniz ve motivasyonunuzun kalmadığını hissedebilirsiniz.. Oysa sevdiklerinizle geçirdiğini güzel vakit arabanızın deposunu doldurmak gibidir. Unutmayın ailenizle geçirdiğiniz vaktin süresi değil, niteliği önemli.
  11. Aileniz için orda olun! Eş, anne-baba olduğunuzda aile üyelerinin birbiri için en temel sorusu “gerektiğinde benim için orda olacak mısın?” sorusunu her zaman tutarlı bir şekilde olumlu yanıtlamanızdır. Örneğin, hasta olduğumda, işten çıkarıldığımda, herkes aptal yad a başarısız olduğumu düşündüğünde..Yakın ilişkilerde en büyük kaygımız ve en temel beklentimiz bu gibi durumlarda ailemizin bizden vazgeçmediğini duymak ve görmektir. Bu güveni ailenize verdiğinizde ilişkilerinizin olumluya doğru döndüğünü göreceksiniz.
  12. Eşinizle yarışmak yerine işbirliği yapın. Günümüz sosyal ve iş yaşamı koşulları rekabeti her alanda beslenmekte ve aileler de bundan nasibini alıyor. Eşler arasında bile yarış devam edebiliyor. Evlilik hayatını bir futbol yad a basketbol maçına benzettiğinizde sanki karşı takımların oyuncularıymış gibi birbirinize gol atmaya çalışmak yerine birbirinize pas verip hayatta ki zorlukları aşabilirsiniz.
  13. Her çocuk biriciktir, çocuklarınızı kıyaslamayın: Kardeş kıskançlığının en temel nedeni anne-babanın çocuklarını çalışkanlık, güzellik gibi özellikler üzerinden kıyaslamasından kaynaklanmaktadır. Araştırmalar kardeş kıskançlığının hem cins olan kardeşlerde daha yüksek olduğunu, en yüksek olarak da kız kardeşler arasında olduğunu göstermektedir. Bazen anne-babalar daha zayıf, güçsüz ya da küçük çocuğa karşı pozitif ayrımcılık yaparak kardeşlerin birbirine kenetlenmesine engel olmaktadır. Bununla birlikte büyük abla/abla kabulü de küçük kardeşin özsaygının gelişebilmesi için önemlidir. Kardeşler arası diyaloğu arttırmak için birlikte yapabilecekleri etkinlikleri arttırın.
  14. Bireysel sağlık sorunlarınız varsa mutlaka önce siz profesyonel destek alın: Öfke kontrolü/depresyon/psikopatolojik sorunlar gibi sorunlar için bireysel destek almak gerekir. Evlilik ve ilişki sorunlarını çalışabilmek için eğer bu tür sorunlar varsa öncelikle bu konularda klinik psikolog ve psikiyatristten profesyonel destek alın.
  15. Önce siz! *Gaz maskesini önce kendinize sonra çocuğunuza tutun. Eğer siz psikolojik olarak sağlıklı ve mutlu değilseniz çocuğunuzun da iyi olmasını beklemeyin. Aile yaşantınızı daha sağlıklı ve eş ilişkinizde doyumunuzu arttırmak istiyorsanız eş ve aile danışmanlığı için profesyonel destek almaktan çekinmeyin.

Kaynakça

* Yıldızlı terimler ve metaforlar Prof. Dr. Hürol FIŞILOĞLU’nun geliştirdiği Çift ve Evlilik terapisi tekniğinden alınmıştır.

Björnberg, Å., & Nicholson, N. (2007). The family climate scales—Development of a new measure for use in family business research. Family Business Review, 20(3), 229-246.

Gladding, S. T. (2014). Family therapy: History, theory, and practice. Pearson Higher Ed.

Gottman, J. M., & DeClaire, J. (2001). The relationship cure: A five-step guide for building beter connections with family, friends, and lovers. Crown Pub.

Lai, K. W., & McBride-Chang, C. (2001). Suicidal ideation, parenting style, and family climate among Hong Kong adolescents. International Journal of Psychology, 36(2), 81-87.

Oliver, J. M., & Paull, J. C. (1995). Self‐esteem and self‐efficacy; perceived parenting and family climate; and depression in university students. Journal of Clinical Psychology, 51(4), 467-481.

Taubman-Ben-Ari, O., & Katz-Ben-Ami, L. (2013). Family climate for road safety: A new concept and measure. Accident Analysis & Prevention, 54, 1-14.

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir